
Geçenlerde, utana sıkıla B.’ye, Ajda Pekkan’ın şarkı söyleme biçiminden, sesinden ve şarkılarından pek haz almadığımı söyledim lafın arasında. Ne de olsa, Ajda da Türk milletinin dokunulmazlarından biridir ya; öyle göğsünü gere gere laf edemezsin! Bir durursun, bir düşünürsün, etrafta biri var mı diye kolaçan edersin. B.’den de, düşüncelerime paralel şeyler duymanın güveniyle, bu postu yazmaya karar verdim.
Bugün radyoda, tüm dikkatimi vererek “Resim” adlı şarkısını dinledim. Olabildiğimce tarafsız olmaya çalışarak. Üzgünüm, bence korkunç bir şarkı. Ajda’nın yaşam biçiminin esrarengizliğini, disiplinini beğeniyorum. Estetik ameliyatlarıyla da hiç hiç problemim yok; hatta insana umut veriyor. Kılıkları da her zaman olmasa da, gayet güzel (Bazen abartıp 22 yaşında bir kız gibi gözüküyor, ama ona da laf etmiyorum). Tek problemim müziğiyle, şarkılarıyla.
Eski şarkılarına da çok lafım yok. Nitekim, nostalji bölümüne Ajda’nın bir şarkısını bile koyduk. Ama nedir bu son iki albümün durumu? Sanki sadece gece klüplerinde, herkesin durduğu yerde tempo tutabileceği bir grup şarkı yapma amacındalar. “Resim” mesela. Arkadaki ritm bütün şarkı boyunca sabit. (Müzikten, sound’dan anlamam; gayet düz vatandaş terimleri kullancağım.) Şarkının sözlerinde bir aman amanlık durum hiç yok. Şarkı boyunca en az 15 kere nakarat tekrarlanıyor. Ajda, her zamanki ağız hareketleriyle ooouuu uuuuu aaaauuuuu diyor bol bol… Ben, sürekli yerilen pop şarkıcıların hitlerinden çok bir fark göremiyorum. Ama söyleyen Ajda ya, kimse bu ne yavan şarkı demiyor herhalde. E senelerin kredisi var… Diğer şarkılarını da biliyorum, dolduruşa gelip albümünü almıştım; iki kere zor döndü baştan sona.
Güzelliği, genç göstermesi, hanımlığı, disiplini, az konuşması, esrarengizliğiyle; tabii ki diğerlerinden ayrılıyor; ama bence müzikalitesiyle değil… Yoksa benim mi bir problemim var Türk Pop müziğiyle dostlar?
İmza: Muhalefet G.
Bunlar da ilginizi çekebilir...